Başta depremler olmak üzere çeşitli olay türlerinin afetlere dönüştüğü ülkemizde meydana gelen doğa kaynaklı ve insan/teknolojik kaynaklı afetler insan kayıplarının yanında ekonomik açıdan da büyük kayıplara yol açmaktadır. Afet risk yönetimi tüm aşamalarıyla bütüncül biçimde uygulanabildiği takdirde bu kayıpların azaldığı bilinmektedir. sadece afet sırasında veya sonrasında yapılacak çalışmalara değil afet öncesinde afet risklerinin azaltılmasına yönelik uygulamaların yapılması hayati önemdedir. Özellikle afet öncesinde alınacak risk azaltıcı tedbirlerle olması muhtemel zararların önüne geçilebilmektedir. Bu tür tedbirler; yapıların bütçe imkanları içinde güçlendirilmesi ve yönetmeliklerle usulüne uygun olarak inşa edilmesi gibi hususları içerdiği kadar, afet hizmetlerinde çalışan tüm personelin afetlerle karşılaştıkları zaman izlenecek yolları bilmelerinin sağlanmasının yanında modern teknolojiden faydalanan, afete yol açabilecek tehlikelerin farkında olarak teknolojik, sosyal, yönetim ve planlama bilimlerinin topyekun imkanlarının seferber edilmesi ile birer afete dönüşmelerinin engellenebileceğine ikna edilmesi ile sağlanabilir. Dolayısıyla; afet hizmetleri yürüten kuruluşların, özellikle afet yönetimi bilincinin arttırılması ve güncel gelişmelerin sürekli biçimde takip edilmesini sağlaması gerekmektedir. Bu da ancak eğitim, araştırma ve mevcut sistemdeki aksayan yönlerin iyileştirilmesi ile mümkün olabilecektir.